Bakan Şener'in gizli ziyareti ve tesadüfler
Gecen hafta THY'nin Ankara-İstanbul seferinde Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullatif Şener ile birlikte seyahat ettik. Bir ara Şener'le sohbet ederken, akşam Ekonomist Dergisi'nin törenine beraber gideceğimizi ancak ondan önceki saatlerde ne yapacağını bilmediğimi söyledim. Önce, ıkına sıkına yanıt vermekten kaçınırken, ısrarlı bir şekilde üzerine gitmiş olacağım ki, başladı anlatmaya.
Tam bir Türk sanat müziği tutkunu olan bakan, ünlü bestekar Alaeddin Yavaşca'yı evinde ziyarete niyetlenmiş. Hem 79 yaşındaki ünlü besteciye hayranlığını dile getirmek hem kendi himayesinde bir konser organize etmek için gidecekmiş. Bu gidişini de bir şov niteliğine bürünmemesi için tüm medyadan saklamış.
Duyunca, doğal olarak gazetecilik damarım kabardı ve beraber gitme teklifi dudaklarımdan döküldü. İlk etaptaki "Hayır" cevabı, diretmemin ardından "Evet'e dönüşmekte gecikmedi. Her şey tamam derken de ortada önemli bir sorun kendini hissettirmeye başladı. Yanımda fotoğraf makinesi yoktu ve uçağın İstanbul'a inmesiyle bürodan talep edebileceğim foto muhabirinin bakana yetişme şansı sıfırdı.
İşte bu esnada imdadıma uçağın arka sıralarında oturan iki kişi yetişti. Gerçi benim şansım, onların şanssızlığı olmuştu ama hasta olacak adamın ayağına doktor gelir misali beni açmazdan kurtarmışlardı. Tempo'nun tuttuğunu koparan muhabiri Tutkun Akbaş ile foto muhabiri Ergun Candemir, Van'da takip ettikleri önemli bir dosya çalışmasından dönüyor ve tesadüfen bizimle aynı uçakta yolculuk yapıyorlardı. Her ikisinin de çok yorgun olduğu koltuğa yayılışlarından ve uzayan sakallarından belli oluyordu, ama ben yine de bakanı takip etme fikrimi açtım. Hiç tereddütsüz gelen evet yanıtından sonra havalimanına ulaşır ulaşmaz Ergun sırt çantasını kaptığı gibi Şener'in peşine takıldı.
O gün bakan ve heyetinin gelmesinden çok mutlu olan Alaeddin Yavaşca ile eşi, evlerinin kapısını sonuna kadar açıyordu. Kilisli olan çift, yöre yemeklerinden oluşan muhteşem bir ziyafet sofrası kurarken de kayıtlı 20 bin eserden oluşan arşivini gururla gösteriyordu. Hepsini bilgisayar ortamında toplamaya çalışan Alaeddin Yavaşca'ya müjdeli haber ise bakandan geliyordu. Kendi himayesinde olmak üzere 21 Mayıs tarihinde Ankara'da 'Alaeddin Yavaşca Gecesi' yapmak istediklerini söylüyordu. Türk müziğinin yaşayan en büyük çınarlarından biri olarak gördükleri Yavaşca'dan onay ise gecikmeksizin mutluluk dolu sözlerle geliyordu.
9-15 Mart 2005
TEMPO Dergisi