Bir kadın
Bir erkekle
Duamın gerçek olduğu 21 Eylül 2008 günü tanıştım!
Ses sanatçısı ve koro şefi Hasan Eylen’in “Hasretim Sana” albümü için şarkı seçimi yapıyorduk. Bir Türk Müziği albümünde olmazsa olmaz bestekarlar vardır ya. Benim içinde Alaeddin Yavaşca bu değerli bestekarlardan birisidir. Ve çok güzel eserleri vardır.”Geçmesin günümüz sevgilim yasla” eseri de bunlardan birisi. Bu şarkıyı albüme alabilmek için muvafakatname gerekiyordu. Mesam’dan sayın hocamızın ev numaralarını almıştım. Defalarca aramama rağmen ulaşamadım. Daha sonra Alaeddin Yavaşca ve sevgili eşi Ayten Hanımı tanıyan onlarla anılarını dinlediğim Mersin Büyükşehir Belediyesi konservatuarı koro şefi Sayın Şeyda Güneri aradım ve durumu izah ettim. Şeyda Hanım; Alaeddin hocamıza ulaşabilmek için Ayten Hanımı aramanız gerekir dedi ve Ayten Yavaşca’nın telefon numarasını verdi. Hasan Eylen ‘in asistan&menajeri olarak kendimi tanıttıktan sonra durumu anlattım. Ayten Hanım telefonu hocaya vereyim dedi. Sayın hocamla konuşuyor olmanın sarhoşluğu içerisinde Hasan Beyin albüm çalışması olduğunu ve kendisinden de “geçmesin günümüz sevgilim yasla” şarkısını muvafakat ederse okumak istediğini söyledim... Alaeddin Hocam sıcacık, sevecen sesiyle Hasan Eylen çok sevdiğim çalışkan, sesini çok iyi kullanan ve böyle sesin şarkımı okumasını tabii ki isterim, bütün şarkılarım ona banko istediğini kullansın dedi ve ben telefonu kapattığım anda dünyanın en büyük işini yapmış bir çocuk gibi tepindim. Benim için özel bir insanın, yine kendisine hizmet verdiğim özel insan için söylediği güzel sözler işime daha sıkı sarılmamı sağladı. Doğru bir yerde olduğumu Alaeddin Hocam sayesinde tescillemiştim.
Günler sonra “hasretim sana” albümünde kartonet çalışmasında bir değişiklik ya da yenilik olsun diye şarkıya sözleri ve besteleriyle emek vermiş değerli isimleri hem evlerinde ziyaret etmek hem de bu görüntüyü resimleyip kartonette onları isimleriyle resimleriyle tanıtmak amacıyla Hasan Beyle İstanbul’a gittik. Gitmeden önce randevuları aldım & Alaeddin Hocam yazlıkda olduğu için görüşme şansımız çok azdı. Gelirse, uygun olursa ve kabul ederlerse görüşebilecektik. 20 Ekim cumartesi günü rahmetli Necdet Tokatlıoğlu’nu ziyaret etmeden önce Ortaköy ‘de Mecidiye Camisinde Alaeddin Hocam İstanbul’a gelsin ve görüşebilelim diye dua ettim.
Bir gün sonra dualarım kabul olmuştu. Ayten Hanımın verdiği randevu saatinden önce evlerinin yakınına gelmiştim. Şef olmasında ve de titizliğinde dolayı Hasan Bey randevu saatlerine özen gösterdiği için erken gidip bir pastanede oturduk & İçimde hep o değerli bestekarı yakından tanıyacağım için heyecan vardı. Randevu saatimiz geldiğinde 2.kat 6 numaradaki kapılarının önündeydim işte. Bende 2.kat 6 numarada oturduğum için tuhaf oldum. Kapıyı bize sevgili Ayten Yavaşca Hanım açtı. Mesafeli ve güler yüzüyle hoş geldiniz dedi. Ayten Hanım pembe bir buluz giymişti ve enerjisi o kocaman salonu dolduruyordu. Salondaki masanın üzerinde dizüstü bilgisayarı vardı. Alaeddin hocamızın anılarını yazdığını söyledi, bir süre sonra Sayın Alaeddin Yavaçca salona geldi ve ben dünyanın en kafası karışık insanıyken birden 40 yıldır görüştüğüm bir akrabam yada büyüğümün evinde gibi hissettim. Çok kaliteli ve çok yönlü bir insanla karşı karşıya olmaktan mutluydum ve son derece rahattım. Çok güzel hoş sohbetler ettik. Alaeddin Hocam, Hasan Beye bu “çok yaman işini iyi yapıyor sıkı tut “diyince daha da mutlu oldum. Alaeddin Hocamla, Hasan Bey yan yana oturdular, bende karşılarında. Biraz muhabir gözüyle, biraz da asistan gözüyle hocamızı tepeden tırnağa süzmeye başladım. Çünkü orada olduğum her saniye değerliydi. Televizyonda gördüğüm halinden daha zayıftı. Yüzü sürekli tebessüm halinde gözleri sevgi doluydu. Üzerinde şık uzun kollu lagost tişört ve boynunda kıyafetine uygun ipek fuları vardı, çok şık ve asil görünüyordu. Muhabbetimiz koyulaşınca ben her zamanki gibi o samimi sorularımı arka arkaya soruverdim. Hepsine de içten cevaplar verdi. Ayten Hanımla ilişkisi özenli ve saygılıydı. Ve eşini son derece takdir eden bir beyefendiyle aynı mekanda olmak bir kadın olarak duygulandırdı beni. Benin hamim, Ayten Hanım olmasaydı ben bu kadar ön planda olmazdım dedi. O meşhur söz hemen aklıma geldi, her başarılı erkeğin arkasında fedakar, sevgi dolu bir kadın olur sözü az kalırdı. Çünkü Ayten Hanım; Alaeddin hocamızın sağ koluydu, hemşiresi, sekreteri ve benden daha başarılı asistan & menajeriydi. Tabii eşi olduğu için bu titri kullanmıyordu Ayten Hanım. Alaeddin Hocam için yaptığı çalışmalardan söz ettiği zaman anladım ki, Ayten Hanım hocamızın her şeyiydi ve mütevazı bir şekilde hocamızın kendisi yetiştirdiğini şimdi emeğinin karşılığını aldığını söyledi.
Benim için çok özel günlerdendi 21 Eylül 2008 Pazar günü, iyiki varsınız hocam ve o güzel eserlerinizi bize ulaştırdınız. Ayten Hanımla birlikte çok uzun mutlu bir yaşam diliyorum.
Sizinle sohbetimizi ses kayıt cihazıma almıştım, zaman zaman o güzel günü yaşamak için dinliyorum. Ne güzel bir gündü.
Aynur TAŞCI