Türk musikisi bilimken eğlence oldu...

-Alaeddin Yavaşca: "Türk musikisi bir bilim iken eğlence haline getirildi"`Artık bu solan bahçede bülbüllere yer yok`, `Kimseyi böyle perişan etme Allah`ım yeter`, `Nerde o günler nerde`, `Ne bildim kıymetin ne bildin kıymetim` ve daha yüzlerce esere imza atan Prof. Dr. Alaeddin Yavaşca`nın 2001 yılında Türk Musikisi Vakfı için hazırladığı 15 eserlik albümü, Kaf Müzik tarafından geçtiğimiz günlerde yayınlandı.


Sadettin Kaynak `ın unutulmaz şarkısı `Enginde Yavaş Yavaş `ın adını taşıyan çalışmada Rakım Elkutlu , Hacı Arif Bey ve Zeki Arif Ataergin`in besteleri de yer alıyor. Albüm vesilesiyle görüştüğümüz Yavaşca ile hayatını vakfettiği klasik Türk musikisinin durumunu konuştuk. 1951 yılında TRT `de icracılığa başladığında dönemin üstatlarınca `Türk müziğinin geleceği` olarak görülen ve İTÜ Devlet Konservatuarı `nın da kurucusu olan Yavaşca, aslında bir bilim olan musikinin eğlence haline gelmesinden yakınıyor.

Klasik Türk müziğine bir ömür vermiş biri olarak günümüzdeki mevcut durumu nasıl değerlendiriyorsunuz?

Türk müziği değerini muhafaza etmektedir. Fakat devlete bağlı kurumlarda olan ilgi zayıflamıştır. Popüler kültür gelişmiştir. Türk musikisi bir ilimdir. Yalnız icra etmekle olmaz; usulleriyle, makam zenginlikleriyle, form zenginlikleriyle mutlak surette bir eğitim gerektirir.

Türk musikisinin yeniden hak ettiği yere gelebilmesi için neler yapılması gerekiyor?

Bu, yılların getirdiği bir sıkıntı. Eğitimden çok eğlendirme unsuru haline geldi Türk müziği. Maalesef bu kültür zaafı konusunda televizyonlar halkı tamamı ile etkisi altına aldı. TRT `de eskisi gibi olmasa da Türk müziği çalışmaları devam ediyor. Ama diğer televizyonlar, Türk musikisini anlayacak seviyede değil. Türkiye `deki sosyal sıkıntıları, zararlı gidişi tespit etmek ve halkımızın kültürünü programlı bir şekilde gerçek kültür değerleriyle takviye etmek gerekiyor.

Müfredatımızda müzik dersi var. İçinde yeterince klasik musikimiz yok...

Bu bir devlet politikasıdır. Bunu söyledikten sonra daha derin izah etmeye gerek yok.
Geçtiğimiz aylarda bazı kişiler gençlerin Türk musikisi yerine Batı müziği dinlemesi gerektiğini söyledi ve bunu demokrasi ile bağdaştırdı...
Bu düşünceler, zahmet edip de müziğimizi incelememiş olanların, üstelik de unvan sahibi olan kişilerin peşin hükümlerinin sonucudur. Bu da müzik konusundaki devlet politikasının bir sonucudur.

Albümünüze `Enginde Yavaş Yavaş ` isminin verilmesi özel bir seçim mi?

Albümü müzikseverlerle buluşturan Türk Musikisi Vakfı ve yapım şirketi bu ismi verdi. Ama güzel isim bulmuşlar. Sadettin Kaynak benim hocamdır. 20. yüzyılda Türk toplumunun övünebileceği önemli bir bestekardır. Albümde de benim bestelerimden sonra en çok onun eserleri yer alıyor.

Son zamanlarda bu müziği icra eden çok insan var; ama bestekar yetişmiyor...

Devlet ne zaman ki musikiye bigane kalmıştır o zaman halk sahip çıkmıştır. Konservatuar seviyesinde olmasa da en azından belli bir seviyede Türk musikisi eğitimi olması lazım. Türk musikisinin bilim vasfını temsil edebilecek formda eserlerinden hiçbiri bugün ortada görünmüyor. Sadece şarkı tarzında eserler yapılıyor, bunlar da benim gibi müşkülpesent insanları tatmin etmiyor. Ama onları teşvik etmek de boynumuzun borcu, çünkü tamamen kaybolmayı önlüyorlar.

Yıllarca emek verilip yetiştirilen konservatuar öğrencilerinin durumu ne olacak?

Onlar içkili gazinoda müzik icra etmek için bu ilmi öğrenmedi. Ancak TRT `ye bağlı olan yerlerde ve özel konservatuarlarda arzu ettiklerine kavuşabilirler. Ama bu imkanlar azaldı. Bu çocuklar heder oluyor.

Ömrünüzü Türk müziğine adadınız. Hayallerinize ulaştığınız mı?

Maalesef, bu iş arzu ettiğimiz gibi olmadı. Çünkü genel gidişatın etkisi fazla. Okullarımızdaki müzik politikasını biliyorsunuz. Klasik Türk müziği formatında öğrenciler için okul şarkıları hazırlandı; fakat bunların hiçbiri arzu ettiğimiz şekilde yerini bulamadı.

Son dönemlerde klasik Türk müziği icra eden birçok grup kuruldu...

Şahsi gayretten doğan şeylerdir ve karşılığını da alıyorlar. Bu müzikle ilgilenen tatmin edici bir kesim var. Bunların gayretlerinde fayda var.

Şu anda neler yapıyorsunuz?

Üç ciltlik bir kitabım basım aşamasında. Kültür Bakanlığı , içinde 620 eserin bulunduğu bu eseri sanat dünyasına ulaştırmak üzere. Besteler devam ediyor. Müzik benim hayatım. Bir de Haliç Üniversitesi `nde son sınıfları ve yüksek lisans öğrencilerini okutuyorum. Burada da ümitlendiğimiz öğrenciler var.

2007-06-11 – Zaman